PSİKO-SOSYAL ONKOLOJİ DANIŞMANLIĞI
HASTALIK NEDİR?
-
Hastalık, yaşamımızın çoğu evresinde karşımıza çıkmıştır, hem de çok farklı şekillerde…
-
Bedenimizi saran ateş ya da ağrıların, çeşitli hastalıkların habercisi ya da hastalık olduğunu daha ilk yaşlardan öğrenmişizdir.
-
En hafifinden en ağırına kadar geçirdiğimiz her hastalığın, bedenimizi nasıl nasıl etkilediğini biliriz.
-
Hastalıkların bedende değişimi kadar fiziksel, sosyal, duygusal, psikolojik değişimlere de sebep olur.
-
Çocukken hastalık ailemizden, en yakınlarımızdan ilgi ve şefkat görmemizi sağlayan bir durum olurken, yaşamın sonraki dönemlerinde gelen kötü bir hastalık fiziki yapımızı ve sosyal çevremizi etkileyebilen, belki de elimizden pek çok şeyi alıp götürebilen bir anlama sahip olabilir.
-
Hasta olmanın ne anlama geldiğini en iyi hasta olan anlar.
-
Hastalık, sağlıklı yaşamanın değerini hatırlatan acı bir deneyim miydi?
-
Hayatın vermiş olduklarını alıp götüren kâbus mu?
-
Her hastalığın bedeni ve sosyal yaşamı etkilediğini, ama en önemlisi hastalık ile birlikte yaşamanın tek koşulunun ona ve onun etkilediği her aşamaya bir anlam vermek olduğu bilmeliyiz.
-
Sağlığın ve hastalığın, içinde yaşanılan toplumsal koşullar ile olan bağlantısının anlaşılması ise, tıpta ve psikoloji ile birlikte sosyolojide de çeşitli değişimlere neden olmuştur.
-
Hastalığın tıbbi bir olgu olduğu kadar sosyal bir olguda olduğu, sağlık psikolojisinin günümüze kadarki yaptığı bilimsel araştırmaların ortaya koyduğu temel bir kabullenmedir. Bunu 2 basamakta açıklayabiliriz.
-
Hastalık fizyolojik, biyolojik vb etkenlerden kaynaklanabileceği gibi sosyo- kültürel ve sosyo-ekonomik faktörlerden etkilenip kaynaklanabilir.
-
Kısacası sosyal faktörlerin, hastalıkların hem ortaya çıkışı hem de yayılımında etkileri vardır.
-
Hastalık durumu, hastalığı deneyimleyen her bireyin cinsiyet, yaş, eğitim düzeyi, meslek-iş vb. açısından farklı bir sosyal atmosfer içinde bulunmasından etkilenir.
-
Ancak hastalığın keşfi, kabullenilmesi, tedavisi, hekim-hasta iletişimi gibi çok çeşitli süreçlerde de bu farklı sosyal atmosferlerin etkisi güçlü biçimde hissedilir.
KANSER İLE TANIŞMA
-
Kanser hastalığı ya da her türlü hastalık bireyin bedenini olduğu kadar sosyal yaşamını, psikolojik durumunu etkilemektedir.
-
Bedeni kadar sosyal rollerini ve ilişkilerini de tahrip etmektedir. Bu nedenle de birey hastalığı deneyimleme süreci içinde bu zararları en aza indirmeye çalışma adına, hastalığı ve hasta bedenini, psikolojik olarak korumaya çalışmakta. Sosyal ve toplumsal uyuma geçmeye çalışır.
KANSER
-
Kanser, antik dönemden günümüze kadar bilinen ve metaforik olarak’’ ölüm ‘’, ‘’ Ceza ‘’ gibi anlamlar içeren bir hastalıktır.
-
19. ve 20.yy dan bu yana kanser, tıbbın ve biyo mekanik tıp anlayışının gelişiminin izlerini, cerrahi uygulama ve kemoterapi, radyoterapi aracılığıyla göstermektedir.
-
Kanser tek bir hastalık değil, birçok hastalıktır.
-
İlk kanser kuramı 1902 de ortaya çıkmıştır.
-
Kanser, hücrelerin bölünmek üzere özerk irade kazandığı bir patoloji ve kontrolsüz hücre bölünmesi organları istila edip normal dokuları yok eden doku kitleleri oluşturuyor.
-
Doku kitlelerine Tümör diyoruz.
-
Tümörler de bir bölgeden diğerine yayılarak kemikler, beyin ya da akciğer gibi uzak alanlarda ‘’ metastaz ‘’ adı verilen yeni hastalık filizlenmelerine sebep olabiliyor.
-
Kanser birçok farklı yüzde karşımıza çıkabilir; meme, mide, deri, rahim ağzı, kolon, kemik, akciğer, lösemi, lenfoma olarak.
-
Ancak hepsinin ortak özelliği; kontrol edilemeyen patalojik hücre bölünmesi.
Lösemi farklı olarak, kanserin kanın içinde erimiş hali olarak bilinir. Kanda ki akyuvarların kötücül yani malin çoğalma biçimini temsil eder.
-
Kanser 100 yıl önce bilimsel açıdan kara kutudan farksızdı. Ancak yıllar geçtikçe her anlamda ilerleme oldu.
-
Kanserli hastayı iyileştirmek (tabiki mümkün olursa) için o dönemde sadece 2 yol vardı. Tümörü cerrahi ile çıkarmak ya da radyasyonla yakmak.
Kısacası seçim, sıcak ışınla soğuk bıçak arasında yapılacaktır.
KANSER VE PSİKOLOJİ
-
KANSER İLE MÜCADELE bedenin ve beynin ortak mücadelesidir.
-
Kanser tıbbi-fiziksel bir hastalık olduğu kadar ruhsal psikososyal bileşkeleri de olan bir sorundur.
-
Kanser bir yıkım olarak algılanır.
-
Bu yıkım algısı hastanın ve yakınlarının psikolojik dengesinde krize neden olur.
KRİZ NEDİR?
-
KRİZ; sağlıklı yaşamdan , hastalık ve ölüm tehdidinin getirdiği uyuma uzanan bir süreçtir.
-
Kişi gerçeği kabul etmekle, başaçıkma becerilerini geliştirmeye zorlandığı bir dönemi yaşar.
-
Baş etme, hastalık gerçeğinin kabulü ve mümkün olan en az psikolojik yük ve acı ile en iyi düzeyde yaşamı sürdürebilme çabası diyebiliriz.
PSİKO-ONKOLOJİ NEDİR ?
-
Psikiyatri ve psikoloji alanında kanser de ruh sağlığını temsil eden bir disiplin olan psiko-onkoloji bilimsel olarak kabul gören bir alandır.
-
Hasta – tedavi ekibi- doktor-hastanın ailesi- yakınları olarak tamamen bir bütün halinde olmalıdır.
-
Kanser, genel tıp içerisinde kriz, uyum bozuklukları, kaygı sorunları ve depresyonun en fazla görüldüğü hastalık gurubudur.
-
Psikolojik destek hastalığın seyrinde ve tedaviye yanıt vermede oldukça önemlidir.
-
Hastanın yaşam kalitesinde ve ilişkilerinde de etkindir.
-
Onkolojide gelişmeler tıbbi hastalara psikiyatrik- psikososyal hizmetleri sunmak için konsültasyon – liyezon psikiyatrisi olarak karşımıza çıkar.
Psiko-Onkolojide;
1- kanserin hasta, aile ve tedavi ekibi üzerindek, psikolojik etkilerini
2-Psikolojik ve davranışsal faktörlerin kanser risk ve seyrindeki etkilerini araştıran ve kanser hastalarına psikolojik tıp hizmetlerine sunan bir disiplindir.
Biyolojik dinamikler
-
Kalıtsal / yapısal etkenler
-
Temel fizyolojik süreçler
-
Gerçek işlev kaybı
-
Etkilenen organ
-
Hastalık niteliği ve şiddeti
-
Hastanın yaşı cinsiyeti ve yaşam evresi
-
Hastanın algılanışı
-
Kişilik yapısı
-
Savunma mekanizmaları
-
Stresle baş etme gücü ve biçimi
-
Kişilerarası ilişkiler
-
Yaşam dönemi, yaşam idealleri
-
Daha önceki psikiyatrik ve psikososyal durum
-
Medeni durum
-
Aile ilişkileri dinamiği
-
Kültürel yapı
-
Değer yargıları
-
Aile ve toplumdaki statüsü
-
Ailenin ve toplumun tutumu
-
Mesleki uyum ve işlevler
DUYGUSAL ETKİLERİ;
-
Kaygı
-
Gerginlik
-
Huzursuzluk
-
Korku
-
Utanma
DÜŞÜNSEL ETKİLERİ;
-
Kendini eleştirme, konsantrasyon ve karar verme zorluğu
-
Unutkanlık, başarısızlık ile ilgili düşünceler
DAVRANIŞSAL ETKİLERİ;
-
Kekeleme ve benzeri konuşma güçlükleri
-
Ağlama, sinirlilik, dişleri sıkma
-
İştah artması veya azalması
FİZİKSEL ETKİLERİ;
-
Kaslarda gerginlik
-
Ellerin terlemesi
-
Baş ağrısı, sırt ya da boyun problemleri
-
Sık hastalanma, yorgunluk hissi
-
Hızlı nefes alma, çarpıntı ve titreme
Kanser hastaları tanı, tedavi ve terminal -palyatif dönemlerde çeşitli ve değişik duygusal, ruhsal, davranışsal tepkiler geliştirirler. Bu tür tepkiler anlayışla karşılanmalı ve desteklenmelidir.
Bozuk ya da uyumu bozan tepkiler ise psikiyatrik değerlendirme ve tedavi gerektirir.